Annelikyolu korkudan cesarete, belirsizlikten güvene uzanan bir dönüşüm yolculuğunun adıdır. Hamilelikten anneliğe geçişte kadınların fiziksel
ve duygusal desteklenmesi gerektiğine inandık. Bu inançla, her kadının kendi bedenine ve doğum gücüne güvenebileceği bir alan kurduk.
Yolculuğumuz, bir doulanın gözlem, bilgi ve deneyimleriyle başladı.
Annelik sadece bir kimlik değil, bir içsel yolculuk.. İşte biz bu yolculuğa eşlik etmek için yola çıktık. Doğumun tıbbileştiği bu dünyada, kadının doğasına güvenen, bilgilendirici ama yargılamyan bir rehber olmayı seçtik.
Annelikyolu: doğuma hzırlık eğitimlerinden birebir doula desteğine,
fiziksel eğitimlerden sanatsal atölyelere kadar pek çok eğitimi bir
araya getirerek, annelerin kendi yollarını bulmalarını destekler. Her
doğum hikayesi biriciktir. Bir doğum yalnızca bir başlangıç değil aynı
zamanda bir kadının yeniden doğumudur.
Biz annelikyolu olarak sizin yolculuğunuza eşlik etmek için
burdadayız. Biliyoruz ki: Bir anne değişirse dünya değişir. Ve her şey
anne karnında başlar..
KORKUDAN CESARETE, ANNELİĞE..
Bu,bir kadının doğumla olan içsel yolculuğunun, korkudan cesarete dönüşen hikayesidir. Ve aslında bu, yalnızca benim değil; birçok kadının ortak hikâyesidir. Çocukken kulaklarımıza fısıldanan zorlu doğum hikayeleri çoğu zaman birer korku masalıydı.
Çığlıklar, acılar, başarısızlık olarak görülen doğumlar, “filmlerdeki doğum sahneleri”…
Doğum, sanki bir mucize değil de; aşılması gereken bir engel gibi anlatıldı bizlere. Bilgi verilmedi, güven aşılanmadı.
Biz kadınlar doğumla ilgili hep korkutuldu; sezgi, cesaret ve doğanın gücü unutturuldu. Bu yüzden bugün hala pek çok kadın, doğumuna bilgi eksikliğiyle ve yalnızlık duygusuyla giriyor. Kendine, bedenine, doğumun doğal akışına güvenemiyor. Kendini yalnız ve desteklenmiyor hissediyor, sanki bu bir sınavmış da başaramazmış gibi hissediyor. Ama hayır.
Bu korkular bizim korkularımız değil, bu korkular bizden once yaşananlarla geçmişten bize kadar ulaşmış korkular.
Bir doula olarak şimdi biliyorum ki: Kadın,doğumu bilendir. Doğum, yalnızca fiziksel bir eylem değil; aynı zamanda kadının içsel gücüyle yeniden buluştuğu bir geçittir. Ve her kadın, bu geçitten kendi hikâyesiyle, kendi sezgisiyle, kendi kararlarıyla geçmeyi hak eder.
Doula olmak sadece bir meslek değil; aynı zamanda kadınlara güvenin yeniden hatırlatılmasıdır.
Onların yanında olan, elini tutandır…
Bazen sessizce ama kararlılıkla. Bazen bir nefes, bazen bir dokunuşla, bazen sadece orada olmanın gücüyle doula yanındadır.
Her doğum bir yeniden doğuştur. Korkudan cesarete, bilinmezlikten sezgiye, yalnızlıktan desteğe… birlikte
yürüyoruz anneyle.
Bu yazı, doğumun bilgeliğini, kadının sezgisini ve birlikte yürümenin değerini hatırlatmak için yazıldı.
Her kadınının annelik yolculuğunda içinde taşıdığı cesareti fark etmesinin tam vakti., şimdi